Kakofoni Ne Demektir?

İçindekiler:

Anonim

Kakofoni Ne Demektir?

Genel olarak kakofoni, uyumsuz, sert ve sarsıcı seslerin bir karışımını ifade eder. Edebi bir araç olarak kakofoni, bir satırda veya cümlede melodisiz, sert, uyumsuz seslerin kasıtlı olarak kullanılmasına atıfta bulunur. Kakofoni, euphony'nin tersidir. Euphony, bir dize veya cümlede melodik, hoş seslerin kullanılmasıdır.

Kakofoni esas olarak p, b, d, t, g, k gibi patlayıcı ünsüzler ve s, sh ve ch gibi tıslama sesleri kullanılarak oluşturulur. Örneğin, "Kırıcılar pürüzlü kayalara çarptı ve kumları acımasız darbelerle pençeledi, sahili yumrukladı" cümlesine bakın. Bu cümlede b, p, j, c kullanımı uyumsuz bir etki yaratmaktadır. Yazarlar ayrıca, hoş olmayan bir kaynağın yarattığı hoş olmayan sesleri yansıtmak için yansıma kullanır. Örneğin, Robert Frost, "Vızıltı testere bahçede hırladı ve çınladı" ifadesini kullanır. 'Dışarıda' adlı şiirinde. Bu melodik olmayan kelimeler, yıkım kaynağı olarak hareket eden testereyi tanımlamak için kullanılır.

Kakofoni genellikle uyumsuz sesleri kullanarak uyumsuz veya çelişkili bir durumu tanımlamak için bir cihaz olarak kullanılır. Bu tür melodik olmayan seslerin tekrar tekrar kullanılması, okuyucuların durumun tatsızlığını hayal etmelerini sağlar. Kakofoni şairler tarafından yaygın olarak kullanılsa da, romancılar ve oyun yazarları için de alışılmadık bir araç değildir. Aşağıdaki örnekler, bu edebi cihazın işlevini daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır.

Kakofoni Örnekleri

"Ve savaş sanatına yabancı olmadığım için, ona toplar, tüfekler, tüfekler, karabinalar, tabancalar, mermiler, barut, kılıçlar, süngüler, muharebeler, kuşatmalar, geri çekilmeler, saldırılar, baltalar, karşı mayınlar, bombardımanlar, deniz -kavga…”

Jonathan Swift'in Gulliver'in Gezileri'ndeki bu açıklama savaşın vahşiliğini ve çirkinliğini anlatıyor. Swift, savaşın dehşetini vurgulamak için p, b ve c gibi ünsüzleri kullanarak kasıtlı olarak melodisiz ve sarsıcı sesler yarattı.

“Yirmi yaşlarında, ince, ölü, neredeyse zarif bir genç adamdı. Bir bacağını altında bükerek yatıyordu, çenesi boğazındaydı, yüzü ne anlamlı ne de ifadesizdi. Bir gözü kapalıydı. Diğeri ise yıldız şeklinde bir delikti.”

Tim O'Brien'ın Taşıdıkları Şeyler'den Öldürdüğüm Adam adlı öyküsünde bulunan bu alıntı da savaşın dehşetini anlatıyor. Bu özel örnekte, anlatıcı ölü bir adamın kısa bir tanımını verir. “Bacak bükülmüş”, “çene boğazında”, “yıldız şeklinde delik” gibi birçok sarsıcı kelime ve deyim kullanıyor. Bu sözler aynı zamanda okuyucuların zihninde şok edici ve ürkütücü bir görüntü oluşturur.

'Çok parlaktı ve kaygan toves Wabe'de yalpaladı ve yalpaladı; Tüm sahtekarlar borogov'lardı, ve ansızın galip geldi.'

Lewis Carol'ın "Aynanın İçinden ve Alice'in Orada Buldukları" adlı romanında bulunan bu saçma şiir, sert, melodik olmayan kelimelerin bir karışımı kullanılarak oluşturulmuştur. Başroldeki Alice, bu şiiri duyunca, bu şiirin kafasını kafa karıştırıcı fikirlerle doldurduğunu söylüyor. Böylece, bu karışıklık ve şaşkınlık getirir.

“Yüksek sesli alarm çanlarını duyun – Brazen çanları! Şimdi, türbülansları ne korku hikayesi anlatıyor! Gecenin ürkmüş kulağında Korkularını nasıl haykırıyorlar! Konuşamayacak kadar çok korkmuşlar, Sadece çığlık atabilirler, Çığlık atabilirler, Ayarsız, ”

Edgar Allen Poe'nun ünlü şiiri 'Çanlar'dan alınan yukarıdaki örnek, çan seslerini taklit ediyor. Şair, sesi tipik olarak insanları korkutan alarm zillerinin etkisini yaratmak için sarsıcı, uyumsuz sesler kullanır.

"Dışarı, lanet olası nokta! Dışarı diyorum!-Bir, iki. Neden, o zaman, 'yapma zamanı. Cehennem karanlık!-Fie, lordum, ah! Bir asker ve korku? Kimse bizim gücümüzden hesap soramazken, kim bilir, korkmaya ne gerek var?”

Yukarıdaki diyalog Shakespeare'in ünlü oyunu Macbeth'te Lady Macbeth tarafından söylenmiştir. Lady Macbeth oyunun bu bölümünde yavaş yavaş deliliğe doğru iniyor. Bu nedenle Shakespeare, Lady Macbeth'in şiddetli zihinsel sıkıntısını yansıtmak için kakofoniyi kullanır.

Kakofoni Ne Demektir?